Bilim İletişimi'nin Aktörleri
- Emine M.
- 31 Ara 2023
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 5 Şub 2024
Bilim iletişimi son yıllarda hayatlarımızda giderek daha fazla yer kaplamaya başlamıştır. Bilim ve teknolojideki çalışmaların hızla artmasıyla bilim iletişiminin sağlanmasına yönelik çabalar da artmış bununla birlikte bilim iletişiminin nasıl daha kaliteli hale getirileceği konusu da önem kazanmaya başlamıştır.

Ancak bilim iletişimini geliştirmeye yönelik bu çabalar sürerken karşılaşılan zorluklar bunun hiç de kolay bir iş olmadığını göstermiştir. Bunun ana sebebi tek boyutlu olmamasıdır. Bilim iletişiminin üç aktörü vardır: bilim insanları, karar vericiler ve toplum.

Tüm bu paydaşlar etrafında mesele sadece teknik konuların aktarılması ya da önemli bilimsel bulguların açıklanması değildir. Alınacak toplumsal kararlara bu paydaşların üçünün de katılımı ve etkileşim kurması şarttır. Uzman bilgisinin, toplumun değerlerinin ve politikaların ortak noktasının belirlenmesi gereklidir.

Bilim iletişimi alınacak kararlar için kamuoyu oluşturarak halkın bilim ve teknoloji politikaları hakkında etkin rol almasını sağlar.

Temel bilimlerin çoğu kamu tarafından finanse edilmesine rağmen çıkan sonuçlar çoğunlukla sadece akademik makalelerle duyurulmaktadır. Fakat ne yazık ki bu duyurular genellikle halka ulaşmamakta ya da anlaşılır bir dille aktarılmamaktadır.

Günümüzde her gün 5 binden fazla bilimsel makale yayımlanıyor. Sayının bu kadar büyük olmasının nedeni hızla artan bilimsel çalışmalara ait sonuçların akademik ortamda duyurulmasının yanı sıra, yayın çıkarmanın üniversitelerde akademik statüler için bir zorunluluk olmasıdır.

Gerçekte bilimsel makaleler de bilim iletişiminin bir parçasını oluşturmasına rağmen bilim insanları makalelerini yayımlarken bunu dikkate alıyorlar mı?

Günümüzde özellikle uzay araştırmaları, biyoteknoloji ve yapay zekâ alanlarındaki gelişmeler hızla sürmekte.

Böylesi baş döndürücü bir hızda gerçekleşen bilimsel ve teknolojik gelişmeler karşısında insanlar araştırma geliştirmede şu anda neler yapıldığını öğrenme konusunda artık daha hevesliler. Bilim insanlarından çalışmaları, bilgileri ve görüşleri hakkında giderek daha fazla iletişim kurmalarını istiyorlar.

Bu yüzden bilim insanlarının tamamen kendi akademik ortamlarına dönük durmak yerine bugün özellikle sosyal medyada yanlış haberlerin etrafında kamuoyu oluşturulmasının önüne geçilmesini sağlayacak ve toplumu doğru bilgi etrafında güvenlerini kazanacak şekilde etkili bir bilim iletişimi sağlamaları bir ihtiyaç haline gelmiştir.

Etkili bir bilim iletişimi, bilim ve teknoloji politikaları oluşturulmasında paydaşlarının tamamının katılımını sağlayarak bilimsel kültürün demokratikleşmesine katkı sağlar.
